Cevaplanması gereken soru

Ünlü psikolog James Hillman’a göre, psikolojinin özünde dikkat yatar. İçeriği her ne olursa olsun, üzerine kafa yorulan düşünceler büyür. Bu sadece bireyler için değil, aynı zamanda ülkeler için de geçerli. Örneğin, devletimize göre turizmde başarı kıstası ülkeye ayak basan ziyaretçi sayısı. Her sene bu rakam ölçülüyor, basınla paylaşılıyor ve performansı arttırmak için gerekli önlemler alınıyor. Bu açıdan baktığımızda ortada büyük bir başarı var. Türkiye dünyanın en çok turist çeken on destinasyonundan biri. Dünya çağında her yüz turistin yedisi ülkemize geliyor. Oysa odağımızı başka bir yöne çevirdiğimizde ortada ciddi bir sorunla karşılaşıyoruz. Dünyada turizme harcanan 100 dolardan sadece dördü Türkiye’ye geliyor. Bir başka deyişle Türkiye’nin turizm ürünleri nitelikli turistten öte, kuru kalabalığa hitap ediyor. Bu sorun, devletimiz odağını değiştirene kadar var olmaya devam edecektir. 

Bireyler ve ülkeler için doğru olan, elbette şehirler için de geçerli. Kent olarak neyi ölçersek o yönde büyüyoruz. Nüfus artışını ölçersek göçmen sayısı; trafikteki plaka sayısına odaklanırsak yollardaki arabalar, inşaat rakamlarına bakarsak, inşa edilen gökdelenler ve AVM’ler artıyor. Peki ne yapabiliriz? Daha iyi bir ortak gelecek istiyorsak konuşulan konuyu değiştirmemiz lazım. Bu ay Hollanda’ya gidiyoruz. Bakın basit bir veri, Rotterdam şehrinin kaderi nasıl değiştirmiş.

2006 yılında Hollanda’da bir rapor yayınlanmış. Konusu çocuk yetiştirilecek en iyi Hollanda şehri. Araştırmanın sonuçlarına göre Rotterdam en son sıradaymış. Çok geçmeden ulusal basında “çocuk yetiştirilecek en berbat yer Rotterdam” şeklinde haberler çıkmış. Kentin paydaşları bu istenmeyen ünvanı üzerlerinden atabilmek için çalışmaya başlamışlar. Sonuçta çocuk dostu bir kent yaratmaya karar vermişler. Bunun üzerine on yıla yayılan iki aşamalı bir plan başlatılmış. Birinci aşamada belediye bir pilot semt seçmiş. O bölgede yer alan okulların bahçelerini düzenlemiş, parklara çeki düzen vermiş, bisiklet yollarını ihya etmiş, semtin farklı noktalarına eğlenceli kentsel sürprizler yerleştirmiş. Bazı otoparklar çocuklar için oyun alanına dönüştürülmüş. Daha da önemlisi, bu semtte atılan adımlar ışığında Rotterdam belediyesi kentsel planlama kurallarını revize etmiş. Örneğin, oyun trotuarları adı verilen, 3 metre genişliğindeki kaldırımlar kent genelinde çoğalmaya başlamış.

İzmir olarak yukarıda anlattığımız adımlara çok da yabancı değiliz. Öte yandan, Rotterdam belediyesi Umut veren Semtler isimli ikinci beş yıllık planında başka kentlere -tabir yerindeyse- tur bindirmiş. İlk aşamadaki projelerin hepsi tepeden aşağıymış. Yani kent planlamacıları ihtiyaçları saptamış, çözümleri tasarlamış ve projeleri tek tek hayata geçirmiş. İkinci aşamada ise çözümlerin tasarlanması semt sahiplerine bırakılmış. Buradan -daha sonra ülke geneline yayılacak olan- Droomstraat (Rüya Sokaklar) girişimi doğmuş. Özellikle çocukların direk katılımı sağlanarak her semtte, birbirinden tamamen bağımsız sokaklar inşa edilmiş. Bunun bir artısı da halkın kendi tasarladığı sokaklara sahip çıkmaya başlaması olmuş. Rotterdam belediyesi buradan yakaladığı pozitif ivmeyle özellikle kent merkezinde ciddi bir mesele haline gelen arabaya bağımlılık sorununa el atmış. İnanması güç ama Rotterdam’ın bisiklet yollarına ayırdığı bütçe, otoyala ayırdığından daha fazla.

Tarih boyunca bir endüstri ve liman kenti olan -ve Naziler’in dümdüz ettiği- sevimsiz Rotterdam zamanla dünya genelinde şehir planlamacılarının imrenerek baktığı bir şehir haline dönüşmüş. Bu muazzam değişimin temelinde çok basit bir soru yatıyor: Nasıl Hollanda’da çocuk yetiştirilecek en iyi şehir oluruz?

Sorduğumuz sorular elde ettiğimiz cevapları biçimlendiriyor. Ölçtüğümüz veriler nelerin büyüdüğünü şekillendiriyor. Dikkatimizi verdiğimiz konular kentimizin geleceğini belirliyor. Kentimizin anahtarını teslim alacak yeni belediye başkanımıza bir soruyla bitirelim: İzmir’in geleceği adına en büyük farkı yaratacak olan soru nedir?

Leave a Reply

Discover more from Soydanbay Consulting

Subscribe now to keep reading and get access to the full archive.

Continue reading