İzmir markalaşma sürecinde önemli bir aşamaya girdi. İZKA marka şehir projesinin ilk aşamasında İzmir’in marka stratejisini belirledi. İkinci aşamada ise şehri temsil edecek bir logo tasarlanması için ihaleye çıktı. Daha önce bu tarz projelerde çalışmış biri olarak sizden gelen soruları kısaca yanıtlamak ve bir kaç tavsiyede bulunmak istiyorum.
Neden İzmir’in markalaşmaya ihtiyacı var?
Dünya genelinde şehirler turist ve yatırımcı çekme konusunda amansız bir rekabet içinde. Rekabetten ayrışabilmek için İzmir’in profesyonel bir şekilde pazarlanması gerekmekte. Amacımız insanların zihinlerinde İzmir’le ilgili olumlu algılar ve beklentiler oluşturmak. Bunun için hedef aldığımız kitleyi iyice tanımlamak, bu insanların zihinlerinde İzmir’i ayrıştıran farklılığı keşfetmek ve nihai olarak onları İzmir’e çekecek bir vaat bulmak gerekmekte. Markalaşma süreci bu soruların hepsini cevaplamakta.
İzmir’in marka vaadi nedir?
İlk olarak marka vaadi bir slogan değildir; çoğu zaman bir fikir olarak arka planda kalır, çok ender kelimesi kelimesine bir reklamda kullanılır. Daha ziyade tüm iletişim aktivitelerini yönlendirir. İZKA’nın yoğun çalışmalar sonucunda kabul ettiği vaat: “İzmir gizli kalmış cevherleriyle size unutulmaz deneyimler yaşatır.” Burada İzmir’in gizli kalmış bir hazine olduğu vurgulanıyor. Yatırımcılara İzmir’e yatırım yapmanın karlılığı, turistlere hayatları boyunca unutamayacakları anılar edinecekleri ve İzmirlilere de şehirlerinde aslında görüp bilmedikleri nice değer olduğu vaat ediliyor. (Yorum: İZKA’ya İzmir’in diasporasını da bir hedef kitle olarak düşünmesini öneririm.)
Bir sonraki adım nedir?
Marka stratejimiz belirlendiğine göre şimdi görsel kimlik (logo, pazarlama materyalleri) ve işitsel kimlik (slogan, ana mesajlar ve marka karakteri) oluşturulacak.
Logomuz ne işe yarayacak?
Logo, bir markanın giriş noktasıdır; markaların kişiliklerini ve farklılıklarını görsel olarak iletir. İzmir’i, ayrıştırıcı fikirler ile bağdaştırır. Ayrıca iletişimde devamlılık ve tutarlılık yaratır. Ancak bir logo tek başına insanların fikirlerini değiştiremez, onları harekete geçiremez. İzmir’in logosu şehrin vaadi olan “Gizli kalmış cevher” fikrini iletmeli. (Yorum: Unutmayalım: Bu bir dekorasyon çalışması değil. Şehrimizin bir marka vaadi var ve yeni logomuzda görsel olarak bunu iletmeli. Estetik önemli bir kriter ama tek başına yeterli değil.)
Logoyu seçtik şimdi ne olacak?
Markalaşma sürecinde yapılan en büyük hata logo tasarımını nihai amaç olarak görmektir. Nice projenin bu dar görüş yüzünden çöpe atıldığına tanık oldum. İzmirliler olarak anlamamız gereken şey, logonun bir amaç değil, araç olduğudur. Logo seçim süreci şehirde geniş tabanlı fikir birliği oluşturmak için kullanılmalı. İlk olarak şehrin önde gelenleri ve fikir liderleri arasında işbirliği yaratılmalı. Daha sonra da İzmirliler marka vaadimiz konusunda bilgilendirilmeli ve eğitilmeli. (Yorum: İzmir’in marka vaadi ne yazık ki henüz yeteri kadar halka iletilemedi. Bu süreçte şehirlinin bilgilendirilmesi çok önemlidir. İzmirli aidiyet hissetmez ise en iyi strateji ve logo bile bir işe yaramaz. Amaç İzmirlinin “gizli kalmış cevher” vaadini benimsemesidir. Şehir bizlerin, marka da bizlerin olmalı, en azından öyle algılanmalı.)
Süreci nasıl yönetmeliyiz?
Şehir markalarının yönetimi çok zordur. İstediğiniz broşürü basın, reklamı yayınlayın eğer turist veya yatırımcı şehre geldiğinde kendilerine vaat edilenlerle karşılaşmazsa yapılan yatırım boşa harcanmıştır. Nihayetinde, İzmir markası bizim söylediğimiz değil, turistin ve yatırımcının düşündüğü şeydir. İnsanların şehrimiz hakkında düşünceleri şehri gezmeye, insanlarla temasa geçmeye başladıklarında oluşur. Elbette 4 milyonun sesi bir çıkamaz, ama çoğunluğun en azından vaadimizden haberdar olması gerekir. Nasıl? Ontario College of Arts and Design‘ın logo tasarımı dünyada yankı yaptı. Her biri kendini tasarım konusunda otorite sanan yüzlerce insanı memnun edecek bir logo için son derece yaratıcı atölyeler tasarlandı, yüzlerce öğrenci nasıl tasarımcı olmayı seçtikleri hakkında hikayeler anlattı, sosyal medya üzerinden süreç an be an takip edildi. OCAD istese son derece yaratıcı bir logo tasarlatabilirdi. Ama okul logo seçimini fikir birliği yaratmak için bir araç olarak gördü.
Daha önce İzmir’i temsil eden bir logo tasarlatmaya çalıştık. İnşallah bu sefer hatalarımızdan ders alırız ve logo seçim sürecini İzmirliyi bilgilendirmek ve eğitmek için bir araç olarak kullanırız. Sorularınızı bana yollamaya devam edin.
15 dakikalık onemli bir interview….
http://emrahyucel.com/en/post/cnbc-e—finans-cafe#.T3H7FcYp_24.facebook
Izlenmesi gereken onemli baska bir video: http://emrahyucel.com/en/post/brand-is-you-conference