Konak Pier’i yeniden düşünmek

Geçenlerde bir arkadaşım Konak Pier’e yemeğe gitmiş. Fotoğraf çekip sosyal medyada paylaşmış. Altına da şöyle yazmış: ‘Neredesiniz İzmirliler?’ Gerçekten Konak Pier ve İzmirlilerin yıldızı neden bir türlü barışamıyor? Var mı bunun bir çözümü? Gelin bu güzel mekana biraz Öncü İzmir ruhu üfleyelim…

Şu anda Pier bir hayalet kasabayı andırıyor. Kepenk kapatmış dükkanlar, hüzünlü bir ruh hali… Kimisi bunu İzmirlilerin tutuculuğuna bağlıyor. Kimisi daha rasyonel. Sirkülasyonun sınırlı olduğunu, otoparkın yetersizliğini ve toplu ulaşım ile entegrasyon sorununun olduğunu düşünüyorlar. Kimisi ise donanmayı sorumlu tutuyor. Aslında sorun çok daha temel: İzmir, Konak Pier’i doğru konumlandıramamış!

Evet, bu mekana arabayla ulaşmak zor. Ancak Pier, Türkiye’de hiçbir AVM’nin sahip olmadığı bir avantaja sahip: Mavi Link’in! Yani körfezi çevreleyen 40 km.’lik, bisiklet yolu! Her gün önünden binlerce bisikletli geçiyor. İşte Pier’in sahip olduğu en stratejik avantaj bu! Bisiklete odaklı olacak şekilde baştan tasarlanacak Konak Pier, Türkiye’de bir ilke imza atar, dünyada adından söz ettirecek bir iş başarmış olur ve şehrin en popüler mekanlarından biri haline gelebilir. Nasıl mı?

Batıda bisiklet sadece keyif için kullanılmıyor. Kopenhag ve Montreal gibi şehirlerde şehir içi toplu taşımacılığının üçte biri bisikletle yapılmakta! Bu şehirlerdeki bir çok proje Pier’de uygulanabilir. Şimdi bir ufuk gezintisi yapalım…

Turizmde ‘critical mass’ yani ‘kritik yoğunluk’ çok önemlidir. Bir mekanı turistik kılmak için en az 10 çekim merkezine ihtiyaç duyulduğu saptanmış. Bu yüzden Pier hem çalışma, hem alışveriş hem de yemek mekanlarını sunmalı. Ofislerle başlayalım.

Nasıl Türkiye Futbol Federasyonu İstanbul’da ise, bisiklet federasyonu da Pier’e, Türkiye’nin en uzun şehir içi bisiklet yolunun yanı başına taşınsa? Aynı şekilde şehirde bisikletle alakalı çalışmalar yapan tüm kurumlar buraya toplansa. Bu şekilde hem bir sinerji oluşsa, hem de mekanı her gün canlı tutacak insan trafiğinin ilk taşı döşenmiş olsa. Daha ses getirici bir fikir: Boston Üniversitesi’nde kullanılan ve pedal çevirerek enerji üreten çalışma masaları konsa. Körfeze nazır, pedal çevirerek çalışılsa… İşte bu dünya çapında ses getirecek, ‘İzmirli gene yapmış’ dedirtecek ikonik bir PR hamlesi olmaz mı!

Devam edelim. Her spor salonunda spinning dersi alabilirsiniz. Peki ya akşamüstleri Pier’in otoparkında halka ücretsiz spinning dersleri verilse? Aynı şekilde İzmir Büyükşehir Belediyesi Pier’in otoparkına bisiklet pistleri kursa ve burada akşamları nefes kesici gösteriler olsa? Bir anda şikayet öbeği olan otopark, çekim alanına dönüşmez mi?

Tamamen bisiklet konseptine odaklı bir perakende karışımı yaratılsa. Pier’in içine Türkiye’nin en büyük spor mağazası açılsa. Hatta bu, eskiden Ordu Pazarı gibi sadece üyelik sistemi ile çalışan şık bir kooperatif olsa? Çok uçuk bir fikir gibi mi geldi? Bu sistem yıllardır Amerika’da REI, Kanada’da da MEC kooperatifleri tarafından başarılıyla uygulanıyor. Bu fikri Türkiye’ye getirmek, öncü bir İzmirliye yakışır!

Pier’in içinde tamir atölyeleri, tek tekerlekli bisiklet gibi eğlenceli araçlar kiralayan dükkanlar olsa. Atık bisiklet parçalarından yaratıcı eserler yaratan bir sanat stüdyosu açılsa. Bu stüdyoda üretilen enstalasyonlar Pier içinde ve metrolarda sergilense. Hatta kurvaziyerle gelen misafirlere, bisiklet kiralayıp, profesyonel bir rehber eşliğinde İzmir turu yaptırtan bir turizm acentesi kurulsa!

Son olarak Pier’in içinde organik pazar olsa. Bisikletle gelenler, indirimli sebze meyve satın alsa. Hatta bina içinde bulunan tüm dükkanlar sadece organik gıda satsa. Türkiye’nin en lezzetli vejetaryen kafeleri, Körfez’e nazır hizmet verse.

Konak Pier, Türkiye eşi olmayan bir avantaja sahip: Mavi Link. Bisikletseverleri kalbine yerleştiren, göze ve gönle hitap eden bir Pier, Türkiye’nin -belki de dünyanın- ilk Bisiklet Yaşam Merkezi haline dönüşebilir. Böyle bir mekana gitmek, misafirlerinizi götürmek istemez miydiniz?