Oyuncu İzmir

Yeşim Kunter, Türkiye’de ‘CEO’lara oyun oynatan kadın’ diye tanınıyor. Kurumsal değişimi, oyun konseptiyle birleştiren tek Türk. Yeşim, kendi alanında bir öncü. Yani tam bir İzmirli! Doğup büyüdüğü şehrin sorunlarının oyun oynayarak çözülebileceğini düşünüyor. Kendisiyle eğlenceli bir ufuk gezintisi yaptık. Beğeniceğinizi ümit ediyorum.

Yeşim Kunter. CEO’lara oyun oynatan öncü İzmirli

Yeşim, İzmir’in bin bir türlü derdi var. Ulaşım sorun. Yağmur yağar, evleri su basar. Körfez kokar. Dağlar çorak. Her yer gecekondu. Bunca öncelik varken kim uğraşır çoluk çocuk oyunuyla? 

Ama oyun oynamak İzmir’in ruhunda var! En güzel örneği de Hıdırellez. Özellikle Gezi olaylarından sonra şehirli insanların bir araya gelip bir şey başarma arzusu apaçık ortaya çıktı. Halk, etkileşim içinde olmak istiyor. İnsanlar sıradan yaşam istemiyorlar. Bir heyecan gelsin istiyorlar şehirlerine. Örneğin, sıkıcı bir şehir diye bilinen Milan’da Mobilya Fuarı zamanı şehrin ruhu değişir. Bunun ekonomik getirisini görmemek mümkün değil. Ayrıca insanların yaşadıkları şehre olan sevgi ve saygısının artmasına nasıl değer biçebiliriz?

Bunlar önemli tabi ama bütçesi kısıtlı bir şehrin önceliği bunlar mı olmalı?

Yaratıcılık para gerektirmiyor ki! Örneğin, Kordon’da yere basit bir oyun çizerek bile etkileşim alanı yaratabilir, İzmirlileri heyecanlandırabiliriz. Bu bedava bir çözüm. Veya çok cüzzi rakamlara İsveç’te ki gibi piyano çalan merdivenler yapabiliriz.

Diyelim ki büyüklerimiz, halkın etkileşim kurma ihtiyacı konusunda seninle hem fikir. Neden illa oyunlaştırma (gamification) yöntemini seçelim?

Tabi başka yöntemler de deneyebilir belediyelerimiz. Ancak oyunlaştırma yönteminin üç temel faydası var: Birincisi, halkla belediye oyun sırasında sosyalleşmeye başlıyor. İkincisi, normalde bürokrasinin kendi başına çözeceği bir soruna, halk tarafından bambaşka çözümler üretilebiliyor. Renkli merdivenler en güzel örnek. Üçüncüsü de, halkın gerçekten ne istediği ortaya çıkıyor. Belediye artık ‘Acaba halkın önceliği nedir?’ diye düşünmek zorunda kalmıyor. Yani kısaca halkla, belediye arasındaki görünmez duvar yıkılıyor.

Oyunlaştırma denilen yöntemi başarı ile uygulamış şehir var mı dünyada?

Kesinle evet! Tokyo’da, Nike ID isimli ürünü kolunuza takip çeşitli yürüyüş veya koşu rotaları izleyebiliyorsunuz. Daha sonra koştuğunuz rotayı haritaya aktardığınızda insan yüzü gibi farklı şekiller ortaya çıkıp sizi şaşırtabiliyor! Bu sayede insanlar spor yaparken eğleniyor. Koşularını bitiren insanlar bir araya geliyor, sosyalleşiyor, civar dükkanlar bu işten faydalanıyor. Üstelik bu insanlar haritalarını sosyal medyada paylaşıyorlar. Böylece dolaylı yoldan şehrin reklamı oluyor! Londra’da ise şehir genelinde hazine avı oynanıyor. Belli saatte belli bir yerde olmanız ve orada size verilen görevi yapmanız gerekiyor. Bu görevin ne olduğu, şehrin en önemli sorununa göre şekillenebilir. Yani insanlar bir yandan oyun oynayıp sosyalleşirken, diğer yandan şehrin bir sorununun çözümüne katkıda bulunuyor.

Peki, İzmir’in sorunlarını oyunlaştırma yoluyla nasıl çözebiliriz? Bir iki fikir verebilir misin?

Mesela ulaşım sorununu ele alalım. Belki trafik sorununu çözemeyiz ama insanların stres seviyesini düşürebiliriz. En basitinden İZBAN duraklarına bulmacalar koysak, istasyonları eğlenceli hale getirsek, insanların beklerken yaşadığı bıkkınlık azalır. Bir sonraki aşama bulmacanın ipuçlarının değişik duraklara yayılması olabilir. İzmir’in yeşil alan sorunu için Bahar Şenliği diye bir hafta başlatırız, ağaç dikimiyle alakalı bir kaç oyun yaratırız. Okullar kendi aralarında yarışırlar. Böylece hem eğlenceli bir rekabet ortamı yaratılır, hem ağaç dikilir, hem de yeşil alan konusunda bilinçlendirme kampanyaları yürütülür. Turizm sorununa gelirsek, turistlere, Londra’daki gibi hazine avı yaptırabiliriz. Görmelerini istediğimiz yerlere gidip, ufak bir görevi yerine getirenler, ufak bir hediye kazanabilirler.

Gerçekten de maliyeti olmayan ama çok etkili fikirler. İnşallah Öncülerin Şehri’nin bunları uyguladığını görürüz. Çok teşekkürler Yeşim!

43.657976-79.428139
540-698 Dovercourt Rd, Toronto, ON, Canada

One Reply to “Oyuncu İzmir”

Leave a Reply Cancel reply

Exit mobile version
%%footer%%